18 Aralık 2010 Cumartesi

Özlemekten başımı kaldıramıyorum
Öyle kötü hissediyorum ki kendimi...

17 Ekim 2010 Pazar

Gittin bugün yanımdan.
Çantana mandalina koydum.
Yemem dedin ama olsundu bence...
Sen gidince ağladım
Yavaş yavaş indim yokuşu
Artık istemiyorum bunu
Hani sen gittikten sonra
Saç telini lavaboda görüp
Mideme giren yanmayı hissetmeyi.
Diyorum ki hiç ayrılmasak
Hiç gitmesen sen
Güzel olmaz mı idi...

15 Ekim 2010 Cuma

Sana hazırladığım ballı cevizli ekmeği yemedin
Çayın tadını bozuyor diye
Ekmeği çöpe attın ve
Bir bardak daha çay kattın.

1 Temmuz 2010 Perşembe

Bakar mısınız?
Şu yarım saatlik mesafeyi
Yok etsek
Olmaz mı?
Ve hani tadını beğendiğiniz
Dudağımı
Öpseniz?

26 Şubat 2010 Cuma

Nerdesin desem sana telefon açıp
Sen omzuma bir öpücük kondursan cevap olarak..

4 Şubat 2010 Perşembe

Nasıl sevesim geldi seni
Şimdi yanaklarını sıksam
Fok desen ben gülerken
Turuncu sakallarını seçsem ben aradan
Dalga geçsem hatta
Öpsem boynundan ve leziz kokun ciğerlerime dolsa
Nefes almak nedir?
Sanırım bu benim için.
Yani hani bir kokun var ya senin
Ama teninin kokusu
O bembeyazlık
İşte sanki o beyazlığın bir aroması var
Anlatamıyorum
Anlatmakla ilgili problemlerim var biliyorsun..
O işte
O koku;
Benim için nefes..
Şimdi yanımda olsan sevsem seni
Sarılsam
Bence her şey çok güzel olurdu..

4 Ocak 2010 Pazartesi

Gitmeden evden sen, ağırdan alalım her şeyi
Treni kaçır.
Kal belki iki artı saat daha..
Olsun.
Kaçır ama lutfen.
Saniye saniyedir hem.
Dakikalar, dakikalar..
Saatler..
Ya da bilerek isteyerek gitmeyelim gara.
Ve sana sarılmak
Her zamankinden çok daha sıcak gelsin bana
Ve ben defalarca sarılayım
Kırk sekiz kez hiç fark etmeden mesela.
Ve sen de öp beni ıslattığın pembe dudaklarınla
Gözlerimi kapattığında
Ne zaman gideceğini bilmemenin rahatlığı olsun içimde.
Yatağa girdiğinde sabah kalktığında bıraktığın sıcaklığın
Hiç gitmediğini hissetmek gibi
Sıcacık, huzurlu, korkmadan, sıkılmadan..